30 Eylül 2011 Cuma

MEMLEKET HAVASI


Geçen hafta kızkardeşimin dolduruşuna gelip bir hızla izin aldım. Aynı anda izin kullanalım ki beraber vakit geçirelim dedik. Hatta bir de memlekete doğru yol alalım da oradaki büyüklerimizi de dünya gözüyle bir kere daha görelim diye karar verdik...vermesine de kızkardeş her zamanki gibi beni yarı yolda bıraktı. Madem karar verildi, dönmek yok diyerek ben de planı uygulayıp tuttum memleketimin yolunu...Tabeladan da anlaşılacağı üzere Oğuzlar...Çorum'un Oğuzlar'ı :) 


Böyle yıkık dökük, izbe görüntüsüne bakıp da sanmayın ki kimsecikler yok oralarda...Hepsinde ne yaşanmışlıklar, ne hayatlar saklı kimbilir...Fotoğraflarını çekerken bu köyevlerinin, soğuk beton binalardan daha sıcak geldiğini hissettim. 


Teyzem ve eniştemin resimlerini de buraya koymadan olmaz elbet. Tam 58 yıldır, hayır hayır yanlış yazmadım tam 58 yıldır birbirlerine can yoldaşı onlar. Şimdikilerin bir varmış, bir yokmuş misali evliliklerini düşününce, birlikte yaşamak için ne kadar da uzun zaman bu böyle demeden edemiyor insan değil mi?


İlçemizde bulunan Obruk Barajı'nı görünce sahil kentine gelmiş gibi hissettim kendimi :)
Hayatımın ilk tatilini bu yaz Aynur Ablamla gerçekleştirdim ya, tadı ne kadar damağımda kaldıysa bir o kadar da çabuk alışkanlık yaptı dedim kendi kendime :) Bir anlık da olsa tekrar gittim geldim bayramımızın şeker tadında geçirdiğimiz tatiline...


Yalnız çıktığım memleket yolculuğundan yine yalnız olarak döndüm. Ama bu kez yanımda orada günlerimi geçirdiğim birçok güzel insanın hafızama kaydettiğim birçok güzel görüntüsü ve bana hissettirdikleri birçok güzel duygu da vardı.

16 Eylül 2011 Cuma

İNADINA GÜLMELİ



Ne zaman dışarı çıksam hep mutsuz insanlar... Bloglar da aynı öyle mutsuz, uykusuz ve depresif... Gülmeyi çok seven biri olarak içim kararıyor her dışarı çıktığımda... Evet hayat zor kimbilir neler yaşıyorlar iç dünyalarında...Yılların izini okuyorsun hemen gözlerde, derin çizgilerde...Ama yine de ufak bir tebessüm...
Dün ben de zor bir gece geçirdim...Uyumayı seven biri olarak dön babam dön yatakta... Neler neler düşünmedim ki...Hayellerim, sevinçlerim, acılarım, yaptıklarım, beklentilerim...Saymakla bitmez... Sağa döndüm olmadı. Sola döndüm o hiç olmadı...Zor da olsa uykuya daldım...
Yeni bir güne başladım... UMUTLA... SEVGİYLE...

13 Eylül 2011 Salı

ÖLMEDEN ÖNCE

Deeptone ve Pembe Kereste mimlemişler beni... Her ikisine de teşekkür ederim...

Konusu : Ölmeden önce mutlaka yapmak istediklerin...

1- Kutsal Toprakları görmek



2- İstanbul'u görmek isterim bir de... Şu an İstanbul'da oturanlar ne yapacaksın İstanbul'u diyebilirler ama o şehri de görmek istiyorum işte...



Mimlediklerim:
Aynur (Küçük Hala):
http://yigitkartal.blogspot.com/

Aptal Dörtlü:
http://gurbuztambircanavaaar.blogspot.com/

Karınca'nın Küresi:
http://pitpitent.blogspot.com/

Efe ile Hayat:
http://efeilehayat.blogspot.com/

9 Eylül 2011 Cuma

BİLEN SÖYLESİN


Ben mi bilmiyorum sevmeyi... ya da sevgimi göstermeyi? Ya da olması gerekeni ben biliyorum da bilen mi çıkmıyor karşıma... Bir insan sevgisini nasıl ifade eder, nasıl gösterir? Gerçekten soruyorum, bilen varsa söylesin? Sesin sözlere verdiği ruhu hissetmeden günlük çekilen üç, beş mesajla mı ifade edilir sevgi? Kalıplaşmış kelimelerle ve cümlelerle mi anlatılır? Her anını onunla paylaşmayı isteyerek ve her fırsatta görmek için çabalayarak gösterilmez mi sevgi? Söyleyin lütfen, hadi yardımcı olun bana... Zaten beynim bu günlerde hiç bana yardımcı olmuyor, olmamak için de direniyor...Çatışıyor kalbim ve beynim...Nasıl olur da bir insan bu kadar imkan varken sadece mesaja sıkıştırır sevgisini...Aklım almıyor...Hani insanlar konuşarak anlaşırdı?...Hani iletişim insanlar arasındaki en önemli şeydi?
Sevgi adına olması ya da olmaması gerekeni, istemediklerimi ya da isteklerimi net anlatabilmek için kapsama alanımı daha nasıl genişletebilirim ki?

6 Eylül 2011 Salı

5 EYLÜL


DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN MELEĞİM....

NİCE YILLARA...

HEP BERABER...

Görüntüsü gibi masum olduğunu sanmayın :) Bir de evde görün hanımefendiyi:) Offf offf neler çektiğimi siz düşünün artık... Şaka şaka... O bir Melek... O bir içine kapanık... O bir depresif (bu aralar)... 

Hayatından mutluluk, neşe ve güzellikler eksik olmasın Sevgili Kardeşim...




5 Eylül 2011 Pazartesi

HİÇ BİTMESEYDİ

Şimdi şezlongta olmak vardı...


Şimdiden çok özledim... Tatil ve tatil arkadaşlarımı...Selinnur, İlknur, Niyazi Abi ve enerjisi hiç bitmeyen süper Aynur Ablam... Her güzelliğin bir sonu olduğu gibi bu da bitti... En güzel anılarla...Ha bu arada yüzmeyi öğrendim :) (kolluklarımla)




İşte günün en güzel saatleri... Tekne turumuz...




Burası da Silifke...