Geçen hafta kızkardeşimin dolduruşuna gelip bir hızla izin aldım. Aynı anda izin kullanalım ki beraber vakit geçirelim dedik. Hatta bir de memlekete doğru yol alalım da oradaki büyüklerimizi de dünya gözüyle bir kere daha görelim diye karar verdik...vermesine de kızkardeş her zamanki gibi beni yarı yolda bıraktı. Madem karar verildi, dönmek yok diyerek ben de planı uygulayıp tuttum memleketimin yolunu...Tabeladan da anlaşılacağı üzere Oğuzlar...Çorum'un Oğuzlar'ı :)
Böyle yıkık dökük, izbe görüntüsüne bakıp da sanmayın ki kimsecikler yok oralarda...Hepsinde ne yaşanmışlıklar, ne hayatlar saklı kimbilir...Fotoğraflarını çekerken bu köyevlerinin, soğuk beton binalardan daha sıcak geldiğini hissettim.
Teyzem ve eniştemin resimlerini de buraya koymadan olmaz elbet. Tam 58 yıldır, hayır hayır yanlış yazmadım tam 58 yıldır birbirlerine can yoldaşı onlar. Şimdikilerin bir varmış, bir yokmuş misali evliliklerini düşününce, birlikte yaşamak için ne kadar da uzun zaman bu böyle demeden edemiyor insan değil mi?
İlçemizde bulunan Obruk Barajı'nı görünce sahil kentine gelmiş gibi hissettim kendimi :)
Hayatımın ilk tatilini bu yaz Aynur Ablamla gerçekleştirdim ya, tadı ne kadar damağımda kaldıysa bir o kadar da çabuk alışkanlık yaptı dedim kendi kendime :) Bir anlık da olsa tekrar gittim geldim bayramımızın şeker tadında geçirdiğimiz tatiline...
Yalnız çıktığım memleket yolculuğundan yine yalnız olarak döndüm. Ama bu kez yanımda orada günlerimi geçirdiğim birçok güzel insanın hafızama kaydettiğim birçok güzel görüntüsü ve bana hissettirdikleri birçok güzel duygu da vardı.